#FreePalestine O gün gelecek…
@Fullyaozturk Gelecek gibi durmuyor,Ebu Ubeyde de şehit oldu.
@Fullyaozturk Ve o gün biz Gazze de olacağız
@Fullyaozturk Fulya hanım bir sorum olucak Gazze de yemek veriliyor die önüme kurum reklamları geliyor gerçekten ulaşan kurum ismi biliyormusunuz 🤔yazarsanız çok seviniriz
Neden Zulüm Altında? Filistin’in zulüm altında olmasının temel nedenleri şunlardır: Siyonist Hareket ve Yahudi Göçü (19. Yüzyıl Sonu): 1897’de Theodor Herzl’in öncülüğünde düzenlenen Birinci Siyonist Kongresi, Yahudiler için Filistin’de bir yurt kurma hedefini ortaya koydu. Bu, Avrupa’daki antisemitizm ve milliyetçilik dalgasından etkilenerek başladı. 1882-1903 arasında başlayan Yahudi göçleri (aliyah), Osmanlı yönetiminin engelleme çabalarına rağmen hızlandı. 1917 Balfour Deklarasyonu ile İngiltere, Yahudilere Filistin’de bir “ulusal yurt” vadetti, bu da Filistinliler için yerinden edilme sürecinin başlangıcı oldu. İngiliz Mandası ve Toprak Kaybı (1920-1948): Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra Osmanlı’nın yenilgisiyle Filistin, İngiliz Mandası altına girdi (1920-1948). Bu dönemde Yahudi göçü arttı ve Yahudi yerleşim birimleri kuruldu. Filistinliler, kendi topraklarında azınlık haline gelmeye başladı. 1948 Nekbe (Büyük Felaket): 14 Mayıs 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasıyla, yaklaşık 750.000 Filistinli zorla evlerini terk etti veya sürüldü. Bu olay, Filistinliler tarafından “Nekbe” (Büyük Felaket) olarak anılır. Filistinliler mülteci kamplarına sığındı ve topraklarının %85’i İsrail kontrolüne geçti. 1967 Altı Gün Savaşı ve İşgalin Genişlemesi: 1967’de İsrail, Batı Şeria, Gazze Şeridi ve Doğu Kudüs’ü işgal etti. Bu, Filistinlilerin kalan topraklarının da büyük ölçüde kontrol altına alınması anlamına geldi. Bugün Batı Şeria ve Gazze, İsrail işgali altında olup Filistinliler sınırlı bir özerkliğe sahiptir. Devam Eden İşgal ve Abluka: Gazze Şeridi, 2006’dan beri İsrail’in ablukası altında. Hava, deniz ve kara erişimi kısıtlanıyor, bu da insani krizlere yol açıyor. Batı Şeria’da ise Yahudi yerleşim birimleri genişliyor; 2023 itibarıyla 745.000 yerleşimci ve 483 askeri nokta bulunuyor. İsrail’in askeri operasyonları, ev yıkımları, toplu cezalandırmalar ve Filistinlilere yönelik kısıtlamalar, uluslararası kuruluşlar tarafından insan hakları ihlali olarak niteleniyor. Uluslararası Anlaşmazlıklar ve Çözümsüzlük: Oslo Anlaşmaları (1993) gibi barış girişimleri, Filistinlilerin taleplerini (mültecilerin geri dönüş hakkı, Kudüs’ün statüsü, bağımsız devlet) karşılamada başarısız oldu. Donald Trump’ın “Yüzyılın Anlaşması” gibi planlar, Filistinliler tarafından tek taraflı görüldü ve reddedildi. Kaç Yıldır Zulüm Altında? Filistin’in zulüm altında olduğu süre, farklı dönüm noktalarına göre değerlendirilebilir: Modern Dönemde Başlangıç (1897): Siyonist Kongresi ile başlayan Yahudi göçü ve yerleşim hareketi, Filistinliler için baskının başlangıcı sayılabilir. Bu, yaklaşık 128 yıl öncesine denk gelir. Nekbe (1948): İsrail’in kuruluşu ve Filistinlilerin toplu sürgünü, zulmün en dramatik başlangıcıdır. Bu, 77 yıl öncesine işaret eder. Tam İşgal (1967): Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ün işgaliyle, Filistin’in kalan toprakları da kontrol altına alındı. Bu, 58 yıl öncesine karşılık gelir. Gazze Ablukası (2006): Gazze’deki sıkı abluka, son 19 yıldır devam ediyor. Özet
Gazze’nin Dini Konumu Gazze, İslam tarihindeki stratejik ve manevi önemiyle dikkat çeker. Filistin’in güneybatısında, Akdeniz kıyısında yer alan Gazze, tarih boyunca ticaret yolları üzerinde bir merkez olmuş ve dini açıdan da kutsal topraklara yakınlığıyla önem kazanmıştır. İslam kaynaklarına göre Gazze, "Gazatü Haşim" olarak da anılır; bu isim, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) büyük dedesi Hâşim b. Abdümenâf’ın burada vefat etmesi ve kabrinin Gazze’de bulunmasıyla bağlantılıdır. İslam’ın Erken Dönemi: Gazze, Hz. Ebubekir döneminde (635 yılında) İslam orduları tarafından fethedilmiş ve hızla İslami bir hukuk merkezi haline gelmiştir. Bu dönemde şehir, Müslümanlar için hem ticari hem de dini bir merkez olarak önem kazanmıştır. İslam alimleri İbn Havkal ve Makdisî, Gazze’nin bereketli topraklarını, büyük camisini ve zenginliğini övmüşlerdir. Kutsal Topraklara Yakınlık: Gazze, Kudüs’e olan yakınlığı nedeniyle Müslümanlar için manevi bir öneme sahiptir. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın ifadeleriyle, “Gazze ve Kudüs, müminler için bir iman ve izzet meselesidir; insanlık için de ahlak ve vicdan meselesidir.” Gazze, İslam dünyasında vahdet (birlik) ve direniş sembolü olarak görülür. Hac Yolu: Osmanlı döneminde, Süveyş Kanalı’nın açılışına kadar (1869), Gazze, Suriye ve Anadolu’dan gelen hacıların Akabe’ye inip Mısır ve Kuzey Afrika hacılarıyla buluştuğu bir merkezdi. Bu yol, “derb-i Gazze” olarak bilinirdi. Nebilerden Kalan İzler Gazze’nin nebilerle bağlantısı, özellikle Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ailesiyle ilişkilendirilir: Hâşim b. Abdümenâf: Hz. Peygamber’in büyük dedesi olan Hâşim, ticaret için Gazze’ye geldiğinde burada vefat etmiş ve kabrinin şehirde olduğu rivayet edilir. Bu nedenle Gazze, bazı kaynaklarda “Gazatü Haşim” olarak anılır. Abdullah b. Abdülmuttalib: Hz. Peygamber’in babası Abdullah’ın da Gazze’ye gelen tüccarlar arasında olduğu, Hz. Ömer’in servetinin İslam öncesi dönemde Gazze’ye yaptığı ticari seyahatlere dayandığı rivayet edilir. Diğer Nebilerle Bağlantı: Gazze’nin 5 bin yıllık yerleşim tarihi, şehrin Hz. İbrahim, Hz. Musa ve diğer peygamberlerin yaşadığı bölgelere yakınlığını gösterir. Yeni Ahit’te Gazze, Mısır kervan yolu üzerinde bir şehir olarak anılır (Hav. 8:26). Ancak Kur’an’da veya sahih hadislerde Gazze’nin doğrudan belirli bir nebiyle bağlantısı detaylı şekilde zikredilmez; daha çok Hz. Peygamber’in ailesiyle olan ilişkisi öne çıkar. Ülke Olarak Gazze ve Nebilerin Mirası Gazze, bugün bağımsız bir devlet olarak tanınmasa da, Filistin’in en büyük şehirlerinden biri olarak tarihi boyunca nebilerin mirasını taşıyan bir merkez olmuştur: Ticaret ve Kültür Merkezi: Gazze, Via Maris ve Baharat Yolu üzerinde yer alarak MÖ 15. yüzyıldan itibaren önemli bir ticaret merkeziydi. Bu, Hâşim ve Abdullah gibi figürlerin ticari faaliyetleriyle ilişkilendirilir. Direniş ve İman Sembolü: Gazze, İslam tarihindeki fetihlerden (Hz. Ebubekir dönemi, Selahaddin Eyyubi’nin Haçlılara karşı zaferi) günümüze, Müslümanlar için direnişin sembolü olmuştur. Nebilerin mücadeleci ruhu, Gazze’nin bugünkü direnişinde manevi bir ilham kaynağı olarak görülür. Arkeolojik ve Kültürel Miras: Gazze Arkeoloji Müzesi ve diğer kültürel faaliyetler, şehrin tarihini ve nebilerden kalan manevi mirası korumaya çalışır.
@Fullyaozturk Şııt abla adamlar adrese,hatta odaya teslim füze yolluyorlar,inşallah o gün gelir ama,ben inanmıyorum o günün geleceğine 🤣
@Fullyaozturk İnşallah ama bu gidişatla ve müşlümanların israille ticaret sevdası bitmedicek bu iş düzelmez.
@Fullyaozturk Dedi ,kendi elleriyle magnum dağıtan kişi
@Fullyaozturk Ne gelecek millete yalan uydurmaktan başka bir şey yapmıyorsun
@Fullyaozturk Gazze bitmiş kalan insanlar da canını kurtarmaya çalışıyor fulya hnmda o gün gelecek diyor
@Fullyaozturk WHEN? WHEN? WHEN? NEYİ BEKLİYOR İNSANLIK?
@Fullyaozturk Kurtulanları,, organ uzuv için ameliyat beklemekteler BotoksAmeliyat LüksKeyiflerinde değiller kalan anlara son😰nefeslik canlarında… CNNninizle€_£_ mide bulandırma, kusma i$lerine€_£_ numune örneklersinizZ İnsanlığın ahlak dokusunu da kaybetmişsinizZ Safî zararsınızZ ülkeye!
@Fullyaozturk O gün hiç gelmeyecek, şuan Gazze can çekişiyor ölüm yatağında ve Türkiye dahil tüm islam ülkeleri üzerine kan sıçramasın diye uzakta durup ölmesini bekliyorlar!!!
@Fullyaozturk Trump açıkladı..tüm gazzeli orayı terk edecek 10 yıl ABD kontrol edecek ..modern bir kent yapılacak müsade ile ayak basılacak..Trump kimin en iyi dostu? Erdoğan'ın
@Fullyaozturk 12 yasımda televizyon izliyordum hatırlıyorum haberlerde gazzeye saldırı var 15 yıl gectı hale aynı sey aynı durum
@Fullyaozturk Ben çocuktm bu vardı 50 yıl geçti hala gelecek gelecek .