2941 Sayılı Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu ve 2017 Referandumu ile geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı Rejiminin Etkileri; Kanun No:2941 Kabul Tarihi: 04,11,1983 Resmi Gazete; 08,11,1973 ve 18215 sayı (E.Astsubay Kul Adı p_turkler) Bu 2941 sayılı 1983 tarihli Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu 2017 yılı referandumundan sonra geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı rejiminden nasıl etkiledi, Madde 10 : "Savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, ayaklanma olması, veya vatan veya Cumhuriyete karşı kuvvetli ve eylemli bir kalkışmanın veya ülkenin ve milletin bölünmezliğine içten ve dıştan tehlikeye düşüren davranışlar ortaya çıkması hallerinde, CUMHURBAŞKANI genel ve kısmi seferberlik ilanına karar verir, Kararda Seferberlik uygulamasının başlayacağı gün ve saat belirtilir, Bu karar derhal Resmi Gazetede yayımlanır ve aynı gün TBMM onayına sunulur, TBMM toplantı halinde değilse toplantıya çağırılır, [Burada 2017 referandumdan sonra CB, nı 02,07,2018 tarihinde 700 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin (KHK) 85 inci maddesiyle "Milli Güvenlik Kurulunun (MGK) görüşü alınır "ifadesi çıkmıs yerine "Cumhurbaşkanı" ifadesi gelmiş,yani mecut durumdaki CB nı zaten parlementer rejimindeki Cumhurbaşkanlığı yetkilerine bu yeni rejim ile kavuşması kafi gelmemiş, birde kendi yayımladığı KHK ile kendi yetkisini artırmış ve MGK yı bypas etmiş] Madde 15 ikinci fıkra: 2) İkinci cümle "Seferberlik ilanına gerek görülmeden savaşa girilmiş veya muhasamat fiilen başlamış ise kanunlarda yazılı savaşa ve seferberliğe ait hükümler ile yine kanunlarda yazılı savaş hali, savaş zamanı ve savaş esnası gibi hallerde uygulanacağı yazılı hükümlerden, hangilerinin, nerelerde veya ne zaman uygulanacağı ve bunlardan ne suretle vazgeçileceği Cumhurbaşkanı kararı ile belirtilir ve Resmi Gazetede yayımlanır, bu karar TBMM bilgisine sunulur, [Burada yine aynı kararname olan 02,07,2018 tarihli 700 sayılı KHK nin 85 inci maddesi"Cumhurbaşkanlığının başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu" ibaresi yeni rejim nedeniyle "Cumhurbaşkanı" şekline düzenlenmiş] Bu kanun 12 Eylül 1980 Darbe döneminde 1983 yılında bugünler için hazırlanmış ve rejim değişikliği ile bir kaç değişiklik görmüş, bu Madde 15 deki en önemli kısım Cumhurbaşkanının savaşa girildiğinde savaş halinin TBMM ye onaya sunmamış ve sadece bilgi verilir demesi, yani CB nı herhangibir iç ve dış kalkışmayı bahane ederek Savaş ilanı verme yetkisi var, Ayrıca bu Seferberlik ve Savaş Hali kanunlarına ait hükümlerden hangilerine uyup uymayacağı yayımlayacağı karar ile yetki tanımış, 1970 yından beri Anayasaya giren Kanun Hükmünde Kararnameler ile ülkeyi her alanda yönetmek hukuk devlet ilkesi ile bağdaşmaz ve ulusal egemenliğe aykırı bir durum olup darbe dönemlerinde meclisi bypas etmek için kullanılan bir araçtır, Aynı şekilde Cumburbaşkanı Kenan Evren 04,07,1988 yılında çıkardığı 336 sayılı kararname ile Bakanlıkların yayımladığı yönetmeliklere, Kanun hükmünde yönetmelik yetkisi tanımış ve ülke kanunlarla değil yönetmeliklerle yönetilmişti, Şimdi 2017 yılı referandumu ile gelinen nokta KHK larla yönetilen bir ülke durumundayız, 1988 yılında bu yetki 24 Bakanlık ayrı ayrı kullanıyorken şimdi bir kişide bu yetki birleşiyor, bu durumun padişahlıktan farkı ne, bunun adı milli egemenliğe dayalı Cumhuriyet mi, Aynı şekilde otoriter rejimlerde nasıl ülkeyi yöneteni eleştirmek suç kapsamındaysa şimdi de 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu madde 299 CB nına hakaret suçu bu kapsamda ve bu suçtan yargılanmış 195.000 kişi var, Bu kişiler yağtığı paylaşımlarının ifade özgürlüğü ve eleştiri olduğunu ispatla uğraşıyolar, Bugün 2017 yılı referandumda kullanılan 2,5 milyon mühürsüz oy ile rejim değişti ve rejim Başkanlık sistemi olduğu halde tarafsız eski parlementer sistemdeki Cumhurbaşkanını koruma kanunu olan 5237 sayılı Türk ceza kanunundaki madde 299 dan yararlanmak için rejimin adına Cumhurbaşkanlığı rejimi dediler Bugün küreselciler kobay ülke olarak seçilen Laik Türkiye Cumhuriyetini nasıl şeriatle yönetilen bir siteme geçiririz derdindeler
